BÖLÜM 4

Hikâyemizin sonuna geliyoruz. Hatta geldik. Bu son bölümde her şeyi çözüp önünüze koyacağım. İçinizden şunu geçirdiğinizi biliyorum. Arkadaşım sen kimsin? Ben hikâyenin ta kendisiyim. Hikmet’in beynindeki diğer Hikmet. Ben Hikmet Şenol. Beyninin en ücra köşesinde sakladı beni doğduğu ilk günden beri. Her sıkıntısında beni buldu orada ve çıkardı. Her şeyini bana anlattı. Sadece askerlikteki o son gecesinde beni kaybedene kadar. İşte orası tamamıyla boşluk. Ama ben size o geceyi ayrıntılı şekilde anlatacağım. Nereden mi biliyorum. Gerçek Hikmet Şenol bana anlattı o günü az önce. Unutmak istediği için kimseye açmamış konuyu. Ama ben yabancı değilmişim. Evet o geceye dönmeye ne dersiniz?

Kapı yavaşça açıldı. Komutan silahını şakaklarına dayamış sıkacakken. Hikmet, Baba diye seslendi. Donuk bir sesle, Duygusuzca ve acı içinde.

Rafet’i baba gibi görüyordu artık. Hiç baba sevgisi görmemişti ama Rafet ona gerçekten babalık yapmıştı. Rafet’inde ibnelikleri vardı tabi. Mesela Antalyalı olması nedeniyle Karargâha devamlı Antalyalı askerleri alır diğerlerini çok zor durumda kalmadıkça almazdı.

O gece Hikmet, baba diye seslendiği kişi Rafet değildi. Kendi öz ve öz babasıydı. Babası da uzunca süre sora oğlunu görünce şok geçirmiş, fakat işinden geri kalmamış Rafet’e silahını uzatıp sıkacakken, Hikmet askeri eğitimden aldığı nişancılığını konuşturarak öz babasını alnından vurdu. Daha sonrasında hiçbir şey olmamış gibi odadan çıkmaya yürümeye başladı. Çatışmanın ortasında karargâh kapısından çıkıp ağaçlık alana doğru yürümeye başladı. Aklından geçenler kafasına sıkmaktı ama büyük bir gürültüyle yere kapaklandı. Karargâh binasına roket atar fırlatılmış ve darma duman olmuştu koca bina. Kendini kaybetmiş düşüp bayılmıştı. Kendine geldiğinde bağırıyor çığlıklar atıyor öldürün beni diye yalvarıyordu. Annesinin katili olarak doğduğu bu dünyada birde babasının katili olmuştu. Babası hak etmişti ama olsun diye düşünüyordu. Baba sonuçta, insan haklı sebepleri de olsa babasını öldürse bu duruma düşe bilirdi. Babası parayı falan orospunun birisine kaptırınca beş parasız kalmış ve sokaklarda avare avare gezerken tanıştığı biri sayesinde örgüte katılmış. Kaybedecek bir şeyim kalmadı zaten diyerek biraz beyin yıkama seansı sonrası örgütün en önemli elemanlarından birisi haline gelmiş. Bu operasyonu da yöneten iki numaralı kişi Osman Şenol’muş.

Son kurşunlarını atmakta olan Mehmetçik boş şarjörüne tek mermisini takmış. Kenarı ayırmış, kafasına sıkmak için bekletiyordu. Türk askeri teslim olmaz, tutsak hiç olamazdı. Bu kasvetli dakikaları ardı ardına gelen seri mermi sesleri dağıttı. Jandarma Özel Harekât gelmişti sonunda. Gerçi sizin de farkında olduğunuzu düşünüyorum. Her şey olup bitiyor en son bitti derken gelmiyor mu bunlar. Karakolu kontrolleri altına alıp güvenliği sağladı, Bu özel gurup.

O bombalama işlemi sonrasında Binbaşı Rafet’te, yazıcı Erçin’de Şehit olmuştu. E peki Hikmet nasıl konuştu bunlarla nasıl sarılıp ağladı. Şaşırdığınızı düşünmüyorum. Beyninin içinde beni taşıyan adam zaten doğduğunda deliydi. Evet Hikmet Şenol delirmişti.

Mezarlık yapan firmaların mermerlerini taşıması için tuttuğu hamaldı Hikmet. Bu mezarlık işlemleri sırasında Orkun’un mezarını buldu. O taklalı araba kazasında Akif’le beraber Orkun hayatını kaybetmişti. Polislerde suçu yıkacak kimseyi bulamayınca Hikmet’e patladı olay. O hummalı bir iş esnasında Erçin’i bulduğunda da Şehit Mezarlığı için çalışıyorlardı. Aynı şekilde Erçin’in mezarına gidiş gelişinde Binbaşının mezarını da görmüştü.

İşte bizim kahramanımızın olayı buydu sayın okurlar. Kafayı en sonunda sıyırmış ve yok olmuştu bu hayattan. En sevdiği, en değer verdiklerini bir bir kaybetmişti. Hatta bu uğursuzluk kendisine yapışmıştı diye biliriz. Annesinin ölümü, Dede ve anneannesinin ölümü, Orkun ve Akif’in ölümü, Binbaşı ve yazıcının ölümü, hatta o gece birçok arkadaşının ölümü kendisini çok yıpratmış sonunda da kafayı sıyırmıştı. O geceden sonra devamlı ilaçlarla uyutulmalar, bağlanmalarla uğraştı Hikmet. Beni sakladığı yerde kaybetti. Bende bulamadım kendisini, yardımcı olamadım bu durumdan kurtaramadım.

Aşırı derece alkol tükettiği günlerinde buldum ve son hikâyelerine yetiştim hikmetin. Daha sonrasında da hikâyesi olmadı zaten. Kendini duvarlara vura vura zedeledi. Kurtulmak isterken deli hastanesinden kendini parçaladı. En sonunda kurtuldu ama, hastaneden çıkarıp soğuk bir odaya ardından da karanlık ve toprak kokan mezarına aldılar. Şimdi daha mutlu emin olabilirsiniz. Arkadaşlarıyla birlikte. Hiç görmediği annesi, saçlarını okşaya okşaya seviyor Hikmet’i. Babasını görmedi ama hiç. Annesine sordu babasını, Başka bir yerde olduğunu bulundukları yere gelmesinin zor olduğunu söyledi. Pekte umursamadı Hikmet.

Şirin, evet şirin. Gerçekten çok güzel bir kızdı. Ben bile âşıktım kıza. Ama gerçek Hikmet daha çok âşıktı. Kızın butik kapanmasına rağmen beklediğini görünce sevinçten koşa koşa gitmişti hatırlarsanız. Sonra dönüp almış ve Orkun’a bırakmıştı. İşte bu nedenden takıldılar Hikmet’in peşine. Şirin Butik ismindeki iş yerinin camını kırarak cam önünde bulunan plastik manken kızı alıp kaçması nedeniyle polisler arıyordu Hikmet’i. Hikmet manken kızı Orkun’un mezarlığına bırakıp, Şehitlik mezarlığına gitti. Binbaşı Rafet’i alıp kızın yanına götürecek ardından gelip Erçin’i alacaktı. Rafet’i çıkarmak için eliyle mezarı açmaya başladığında, Mezarlık bekçisi tarafından fark edildi. Polisin oraya gelmesi çok uzun sürmedi zaten Butik camını kırıp manken çalan bir deliyi arıyorlardı. Kafasına silahın dipçiğiyle vurdular ve Deli hastanesine yatırdılar. Mezardan en sevdiklerini toplayıp, aşık olduğu kızla tanıştırmak istemişti sadece. Bence çok masum bir istek.

Hadi itiraf edin sizde kendinize. Mezarlık ziyaretine gittiğinizDE oturup başında uzun uzun sohbet etmişliğiniz yok mu? Keşke çıkarsam seni buradan, eskisi gibi beraber uzunca geziler yapsak diye düşünceler geçirmediniz mi aklınızdan? İşte Hikmet bu düşüncelerini sadece içinden geçirmedi, uygulamaya döktü.

Pişman mıyız? Hayır. Ben ve Hikmet. Yani Hikmet Şenol. Yaptıklarımızdan pişman değiliz. Hepinizin geleceği yerden bildiriyoruz. Burası çok güzel bizi yalnız bırakmayın.

HİKMET ŞENOL

Soy ismi gibi Şen Olamamış Şahsı Muhterem.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir