BÖLÜM 6 – KARANLIĞA İNEN MERDİVENLER

Baş komiser Durmuş. Önüne iki kayıp dosyası gelmişti. İlk dosya geldiğinde hiç bir şey anlamamıştı, adam bir anda çekip gitmiş hiçbir şey bırakmamıştı arkasında. İkinci kayıp dosyası geldiğinde biraz şaşırdı. Oturup inceledi ama yine dosya boştu. Adam çekip gitmiş ama hiç iz yoktu. Aradan birkaç gün geçmiş sıkıntıdan gelen ikinci dosyayı incelerken bir anda kız arkadaşı olarak Derya’nın ifadesini okudu. Bir anda aklına, ilk dosyadaki kız arkadaşın ismi geldi ve hemen diğer dosyayı inceledi ve bu kız arkadaşlar aynı kişilerdi. Kafasına dank diye oturan bazı düşünceler belirdi. İki dosyada da aynı ismin olması şüphelendirici bir şeydi. Ya iki adamın kaybolmasında bu kadının bir parmağı vardı ya da kadın yüzünden öldürülmüşlerdi.
Durmuş yaptığı bütün araştırmalara rağmen hiç bir şey bulamıyor, kafayı yiyecek gibi oluyor, dosyayı kapatamıyordu. En sonunda Derya ile yakın ilişki kurmayı düşündü ve bunu uygulamaya döktü. Kayıp dosyaları içerisinde ismi olması nedeniyle, yeni bir ifade vermesi için karakola çağırdı. Derya’nın karakola gelip gitmesi haricinde kendisi de Derya’nın evine girip çıkmaya başladı. Aralarında bir ilişki kurmaya ve bu olayın nasıl olduğunu çözmeye çalışıyordu. Derya dışarıya o kadar çok kapalıydı ki, doğru düzgün iletişim kurulamıyordu. Kendisiyle daha yakın olursa belki bir şeyler öğrene bileceğini düşünüyordu Durmuş. Derya’ya iltifatlar ediyor, dışarıda görüşmek için teklifler ediyor ama hiç yanıt alamıyordu. Derya sıklıkla kendisine gelen iltifat ve tekliflere karşılıksız kalamamış, en sonunda Durmuş Baş Komiser ile dışarıda görüşme talebine olur vermişti. Yavaş yavaş Durmuş istediklerini elde ediyordu. Birkaç görüşmeler sonucunda artık yakınlık kurmuş. Soruşturma dışında görüşmeye başlamaları onun için mükemmel bir durumdu. En sonunda, Derya’nın evine kendisini davet ettirmişti.
Akşam yemeği yedikten sonra birer içki içmek için salona geçtiler. İçkileri içerken Durmuş bir bardak su ala bilir miyim diyerek Deryayı salondan gönderdi. Deryanın bardağına uyku ilacı döktü. Derya suyu getirince Durmuş bir nefeste içip bitirdi, ardından beklemeye başladı. Derya uykuya dalınca hemen kalkıp bütün evi aramaya başladı, ama hiç bir şey bulamadı. Üst kata çıkan merdivenin altında bir dolap vardı, ayakkabı dolabı sandığı için açmamış hiç bir şey bulamadığı için dolaba bakma gereksinimi duydu. Dolabı açtığında karanlıktan başka bir şey yoktu. Elini sağa sola sürerek ışığı bulup yaktı. Alt kata inen bir merdiven olduğunu gördü.
O merdivenler Deryanın karanlığına iniyor, inmekle kalmıyor gömmeye götürüyordu.
Aşağıya inince bir kimya laboratuvarı ile karşılaştı. Dikkatlice inceledi her yeri, her aleti. Büyükçe bir dolap vardı, dolabı açınca poliproplen kova ve hidroflorik asit buldu. Buldukları kendisini endişelendirdi. Hızlıca yukarı çıkarak, Deryanın uyanması bekledi, kendisine gelince de evden ayrıldı. Arabasına bindi ve kendisini bir anda savcılıkta buldu. Gerekli izinleri çıkarttırdı ve Deryanın evine aramaya gidilmesi için harekete geçildi.
Baş komiser Durmuş bizi arayarak derhal verdiği adrese gelmemizi emrini vererek kapattı telefonu. Ben ve iki arkadaşım arabaya atlayarak adrese geldik.