ALİ VE SEVGİLİSİ

Bir gün arabamın içerisinde oturmuş elimde biram, kendi başıma takılıyordum. Telefon geldi, istemeyerek de olsa açtım. Arayan Aliydi. Kafası atmış, yenge ayrılalım demiş içesi varmış. Ne buluyordu bu karıda bilmiyorum. Karı bunu boynuzladı kaç defa, kendisi mesajları yakaladı ama halen seviyorum be abi diyip kafa sikiyor. Şimdi almaya gidiyorum. Pekte acelem yok açıkçası. Sırf, gidip ite kopuğa bulaşmasın diye gidiyorum. Kimseye zarar vermeden ölmesi tek temennim. Arayıp, vaz geçtim gelme kendimi öldüreceğim demesini bekliyorum. O zaman kendimle tekrardan baş başa kalabilirim. Olacaklardan adım gibi eminim. Gittiğimde çoktan biraları almış olacak. Zaten ben gidene kadar iki tane içmiştir. Alinin alkol eşiği çok düşük. 6-7 birada tamamdır ama kendi iddiasına göre 15 rahat içiyormuş. Kesin yanında 10-15 birayla binecek arabaya. Dördüncü birayı içince seviyorum abi onsuz yaşayamam diyip ağlamaya başlayacak. Beşinci bira bittiğinde tuvalete çıkması sıklaşacak ve bu tuvalet işlemleri sırasında sayısız düşme tehlikesi geçirecek, en az iki kerede düşecek. Sonra ismini bile anmak istemediğim karıyı arayıp, barışmak isteyecek ama karı pas vermeyecek. Daha sonra Ali, intihar ederim diyerek tehdit edecek. Karı yine siklemeyecek. Sabah cenazeme gel ne olur, gelip gelmediğini kontrol edeceğim diyerek telefonu atacak. Karı belli bir süre geçtikten sonra telefonuna ulaşamayacağı için beni arayacak. Biliyor ya sarhoş Ali avutucusu benim diye. Ben telefonu açıp Aliye vericem barışacaklar ve eve döneceğiz. Böylece, yalnız kalarak, 8-10 bira içip kafamı güzel yapıp hayatın amına koyma planları yapacakken, kafam açılacak ve o planları yapacak kafaya erişmek için tekrar içmeye başlayacağım.
Ali arabaya bindiğinde ellerinden kan damlıyordu. Arabanın anasını siktin, ne yaptın lan sen kendine diye kollarını sıvadım, Komple jilet atmıştı. Ne yapıyorsun lan sen kendine salak herif, diye hırpaladım biraz. Aldığı biralara baktım şöyle hafiften. Bu sefer çok az almıştı. Sen içmeyecek misin, ben bunları tek içerim dedim. Sen iç abi, kafayı bugün içkiyle çürütmek istemiyorum dedi. Sen bilirsin diye dayandım biraya ben. Zaten mazı dağında 7-8 tane yuvarlamıştım, Şimdi bu içmeyecekse 14 bira iyi kafa yapardı, Olmadı güver uçurumunda yatarız sabah gideriz diye düşünüyordum. Derken bizim Ali, başladı karıyı aramaya. Karı açmıyor telefonu ama benim kafa açılıyordu. Ver lan Ali, ben arayacağım senin yerine, uğur getiririm belki açar dedim, aldım telefonu elinden aradım, karı açtı. Ali konuştukça konuştu, eğer ona dönmezse intihar edeceğini söyledi ama karı kapattı telefonu, Buda sinirlendi telefonu fırlattı güver uçurumuna. Bende telefonu orta yere çıkardım, ararsa hemen vereyim de konuşsunlar barışsınlar diye. Bu sırada ne olduğunu anlayamadım, bir anda fırladı yanımdan. Güver uçurumu seyir korkuluklarından tutundu ve bana döndü. Abi be senin hakkını hiç ödeyemem. Bu şekilde kahrımı senden başka kimse çekmezdi benim. Ne olur hakkını helal et dedi ve kendini bıraktı uçurumdan aşağıya. Ben sadece Helal olsun diye bildim ve dondum kaldım. Elimde tuttuğum telefonun çalışıyla kendime geldim. O karı arıyordu. Aliyi sordu, intihar etti dedim. Salak salak konuşma ver Aliyi telefona dedi, işte buradan sonra bende film koptu, ana avrat soy sop kalmadı karıya saydırdım da saydırdım.
Alinin ölümünden buyana 3 sene geçti. Şimdi alinin mezarındayım. Bu olayı neden mi anlattım. Bende bilmiyorum. Bir anda yok olup gitti Ali. O zamana döne bilseydim, onunla geçirdiğim her anın tadını çıkarmak isterdim. 1 dk önce yanımdaydı 1 dk sonra bir daha hiç olmadı.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir