BÖLÜM 8

Bütün Ankara Reisin ölümünü ve Hayri Başkan ismini konuşuyordu. Hayri Başkan ismini bizim çevremiz biliyor fakat reisin çevresi ve kolluk kuvvetleri bilmiyordu. Bundan yararlanarak uzun süre kendimizi gizlemeye başarmıştık. Bu gizlenme işini fazla uzatmama kararı alarak etrafta yavaş yavaş gözükmeye başladık. Bu dışarı çıkma kararı, bizim için pek hayırlı bir karar mıydı şuanda bile bilemiyorum. Hayri Başkan ismini duyup araştıranlar bizi buluyor, Hayriye boyun eğdiklerini bildiriyorlardı. Bu durum Hayrinin yavaş yavaş Mafya olduğunu gösteriyordu. Hayri’yi çözen normal insanlarken kolluk kuvvetleri durur muydu? durmadı. Kısa zamanda Hayrinin tepesine çöküp aldılar. Bir hafta boyunca karakolda tuttular Hayri’yi. Ne zaman çıkacak, ne yapıyorlar hiç bilgimiz yoktu ve hepimiz endişe içindeydik. Sekizinci günün gecesinde Hayri çıkıp geldi. Üzerinde ne işkence izi nede bir fiske izi vardı. Hayrinin yüzüne salak salak baka kaldım. Bu sessizce Hayri’yi süzüşüm çok sürmedi ve Hayri her şeyi anlattı. Karakolda beş gün boyunca konuşmamışlar bile Hayri ile, beş günün sonunda bir baş komiser gelip, kendisiyle uzun uzun konuşmuş ama Hayri en ufak bir cevap vermemiş. Ardından son akşamında bir Amir gelerek kendisiyle konuşmuş. ‘’Reisi senin öldürdüğünü biliyoruz ama delilimiz yok. Bu noktadan sonra durmayacağını ve devam edeceğini biliyoruz ama bizim bilgimiz olmadan ve bizim istemediğimiz adamlarla uğraşma’’ diyerek çıkartmış karakoldan. Onların dediklerini mi yapacaksın yani diye sorduğumda büyük bir kahkaha attı ve onlar öyle bilsin diyerek odasına gitti.

 

Neler olduğunu baştan sona hayretle izliyordum. Durdurulamaz şekilde yükseliyordu Hayri. Herkes elini öpmeye geliyor, önünde saygı ile eğiliyorlardı. Kendi çevresini ve mahallesini kurmuştu resmen. Komin bir mahallede yaşıyorduk neredeyse. Kazanılan her para ortak yeniyor, kendisi için bir kuruş fazlasını almıyor, mahalledeki insanlara dağıtıyordu. Yaklaşık olarak on sene sürdü,  bu önlenemeyen yükselişi. Bütün Ankara, Yeni Mahallede olanları konuşuyor, buraya taşınmak için yarışıyorlardı.

 

Bu on sene içerisinde bir çok olay yaşandı. Üç cengaver arkadaşımızı siyasi nedenlerden dolayı astılar, onları asılmaktan kurtarmak isteyen bir çok arkadaşımız bir kulübede kurşuna dizildi. Bunların hepsi Hayri’yi çok değiştirdi ve acımasız yaptı. Son günlerde etrafta tekrardan Reis isimleri dolaşıyordu. Seslere kulak verildiğinde, tehlike çanlarının çaldığını anlaya biliyorduk. Kimdir bu Reis diye araştırıma yaptım biraz. Kendisi daha önceki Reis denilen kişinin yeğeniymiş ve Amcamın intikamını almaya geldim diye, intikam çığırtkanlığı yapıyormuş. Bunun ardından Hayrinin tek yaptığı şey beklemek oldu. Polisler tarafından bu çocuğa sakın dokunma diye bilgi verilmiş. Hayri bu nedenle beklemeyi seçti. Eğer ilk hamleyi o yaparsa polislerin uyarıları geçersiz kalacaktı. Öylede oldu gerçekten, geldi ve ilk hamleyi o yaptı. Mahallenin girişindeki kahveye saldırdı ve iki kişinin yaralanmasına sebep oldu. İşte Hayri de sonun başlangıcı bu olayla başladı.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir