BÖLÜM 3 – SİHİRLİ ÖPÜCÜK

Derya baygın bir şekilde arabanın direksiyonunda yatıyordu. Alnından aşağıya kanlar süzülüyordu. Kazayı gören diğer şoförler, polise ve ambulansa haber vermişler. Gelen ambulans ve polislerin siren sesleriyle kendisine geldi Derya.
Şinasi yolun aşağısında yerde yatıyordu. Gelen ambulanslardan birisi direk Şinasi ile ilgilendiler. Doktor ilk müdahale sonrasında ex diyerek kalktı. Direk ceset torbasına alarak kaldırdılar. Daha sonra Derya ile ilgilenen aracın yanına yanaştılar. Derya’nın sadece kolunda kırık kafatasında çatlak vardı. Hastaneye kaldırılmak için ambulansa yüklendi. Hastane yolunda kendini kaybetti, ilk müdahaleler sonrası hayata geri döndü. Direk yoğun bakıma alındı. 1 hafta falan yoğun bakımda kaldı, kendisine gelince normal odaya alındı.
Normal odaya alınınca Doktor Halil ilgilendi kendisiyle. Halil; uzun boylu, yeşil gözlü, normal bir vücuda sahip yakışıklı bir doktordu. Hastanede çalışan bekâr olsun olmasın bütün herkes kendisine hayranlıkla bakıyordu. Evlenmeye hiç fırsatı olmamıştı. Kendisini mesleğine adayan kişilerdendi. Derya ile ilgilenmeye başladığında derya halen tam sağlığına kavuşamamıştı. Halil çok ilgilendi Derya ile, normal odaya alındıktan 2 hafta sonra taburcu oldu.
Derya kontroller için sık sık gidiyordu hastaneye. Bu gidiş gelişlerde Doktoru Halil ile aralarındaki muhabbet iyice ilerlemişti. Derya kocasına çok benzetiyordu Halil’i, onunla sohbet ederken çok mutlu oluyor, kontrollerini günü gelmemesine rağmen sık sık gitmeye başlamıştı. En sonunda dışarda yemek için sözleştiklerinde kazadan 3 ay geçmişti. Derya kocasını unutmuş muydu yoksa unutmak için mi Halil ile yakınlaşıyordu bilemiyorum ama bu Derya’ya çok iyi geliyordu.
Derya’ya iyi gelen bir diğer şey amatörde olsa uğraştığı kimyagerlikti. Kendisince kimya ile uğraşıyor değişik fikirler üretip deniyordu. Kendisini laboratuvara kapatıp saatlerce uğraştığı oluyordu. Ama kendi işi olan mimarlığı hiç boşlamıyor, müşterilerine önem vererek çalışıyordu.
Buluşmalar çok sıklaşmıştı, sadece yemek için değil eğlenmek içinde görüşmeye başlamışlardı. Birbirlerini tamamlıyorlar, eğlence tercihleri, yemek tercihleri, giyim tercihleri her anlamda birbirlerini tamamlıyorlardı. Bu tamamlamaları bir tek ben görmüyor kendileri de bunun farkındaydı. Yine yemeğe çıktıkları akşamın dönüşünde Halil, Derya’nın yanağıyla dudağının birleştiği kısımdan öptü. Bu sihirli öpücük her şeyi değiştirdi o akşam. Halil öpücüğü kondurduktan sonra geri dönerek arabasına doğru ilerlerken Derya kolundan tutup çekti. Bir anda dudağına yapışarak şehvetli bir sevişmeyi başlattı. Saatlerce ve günlerce seviştiler. İşini hiç aksatmayan Halil, Derya ile yaşadığı mükemmel günleri bırakamıyor hastaneye gitmiyordu. Derya, güzelliği ve şehvetiyle kendisine çektikçe çekiyordu Halil’i.
Güzel ve yeni bir ilişkinin adımları şehvetli gecenin başladığı dakikalarda atıldı.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir