BÖLÜM 4 – LANETLİ GECE

Halil ve Derya ilişkilerinin 6. Ayını geride bırakmışlardı. Çok mükemmel giden ilişkileri vardı. Kocasını hızlıca unutmuştu, bazen hiç aklına bile gelmiyordu. Aklına geldiği zamanlarda da sadece hüzün çöküyor, mezarına gidiyor sohbet ediyordu eski kocasıyla. Eski diyoruz çünkü artık onu eskide bırakmıştı.
Halil, çok sevdiği işi ve gerçekten aşık olduğu Derya arasında gidip geliyordu. Hayatında işinden başka bir şey düşünmeyen Halil için Derya, gerçekten hayata değer bir şeyler vermişti. En son üniversite yıllarındayken aşık olmuştu. Ama o zamanları hiç hatırlamak istemiyor, hayatından silip atmak istediği nadir zaman ve anılardan sadece tekiydi. O zamanlardaki kız arkadaşı Sinem, Halil’i bir gece ansızın terk ederek hayatından çıkıp gitmişti. Halil o günlerde çökmüş derslerini bile verememişti. Doktorluğu bir sene gecikmeli olarak bitirmişti. Daha sonra hayatına kimseyi almama kararı almıştı fakat Derya bütün bünyesini değiştirmişti. Şimdi Derya vardı ve kalbinin içinde körelmiş olan duygular tekrar filizleniyordu.
Derya içindeki duygulara anlam veremiyordu. Şinasi’ye o kadar çok âşıktı ki halen içindeki sevgi bitmemişti. Halil ile olan ilişkisinde çok mutluydu bu ilişki içinde kendisini iyi hissediyor ama suçluda hissediyordu. Aklına Şinasi çok nadir gelse de geldiğinde bu düşüncelerden kurtulamıyordu.
Aralarındaki Tutku çok fazla olmasına rağmen birbirlerini 1 haftadır görmüyorlardı. Buluşmayı dört gözle bekliyorlardı. Halil saatlerin ilerlemesini, bir an önce akşam olmasını, Deryanın evine gitmeyi sabırsızlıkla bekliyordu. Deryada evinde hazırlıklar yapıyor, Halil’i sabırsızlıkla bekliyordu. Dakikalar ilerledi, saatler geçti, sonunda Halil Derya’nın kapısını çaldı. Derya kapıyı açar açmaz sarıldı Halil’e. Birlikte şarap içmeye, yemek yemeye başladılar. Uzun süre sohbet ettikten sonra dans etmek için kalktılar. Kısa bir dans ritüelinden sonra koltuğa oturup, ayaklarını uzatıp film izlemeye başladılar.
Halil, Derya’nın dudaklarına ufak bir buse kondurdu, bu buse sonrasını ateşli bir sevişmeye çevirdi. Derya’nın bunu istemediği her halinden belliydi ve sevişmeyi kısa tutup bitirdi. Devamı gelmeyince Halil sinirlendi ama belli etmemeye çalıştı. Bunun farkına varan Derya da sinirine hakim olamadı. Derya, Halile laf söyledi. Halil, Deryaya. Bir anda ortalık alevlendi ve birbirlerine bağırmaya ve kavga etmeye başladılar. Normalde hiç kavga etmezlerdi. Bırakın kavgayı tartışmaları bile olmamıştı. Bu alışıla gelmiş bir şey değildi. Halil daha fazla duramayacağını anlayarak çekti gitti evden. Derya yatağına giderek uykuya daldı.
Ertesi gün Halil’e ulaşmaya çalıştı ama ulaşamadı. Çalıştığı hastaneye gidip baktı bulamadı. Hastanedekilerinde haberi yoktu. Belki bana kızdı evden çıkmadı diye düşündü evine gitti ama kapıyı açan yoktu. Sonunda dayanamadı çilingire kapıyı açtırıp girdi ama Halil evde yoktu. Belki başka bir yere gitti siniri geçince gelir diye bekledi ama yaklaşık 3 hafta geçmesine rağmen Halil’den hiç haber yoktu.
Güzel giden bir ilişkisi vardı ama saçma bir tartışmadan dolayı bitmişti. O lanetli geceden sonra Halil hiç arkasına bakmadan hem Derya’yı hem de şehri terk ederek çekip gitmişti. Bu durum Derya için hiç iyi olmadı ve psikolojik destek almaya başladı.