BÖLÜM 1

Ben Savaş. Savaş Alptekin. Annem koymuş ismimi. Çok severmiş Savaş ismini, babamda kıyamamış annemi. İlkokula başladığımda yaşıtlarıma göre çok zayıf bir çocuktum. Diğer arkadaşlarım hem boy hemde yapı olarak benden epeyce iriydiler. Ben hep itilip kakılan çocuk oldum. Sınıfta yapılan yaramazlıkları ben yapmasam bile benim üzerime atıp kurtulurlar, Öğretmenden dayağı ben yerdim. Yine böyle bir günde öğretmenin sandalyesini kırdılar. Herkes korkudan oturup beklemeye başlamıştı. Öğretmen geldiğinde bağırıp durdu. Kim yaptı bunu dediğinde yine beni gösterdiler. Öğretmen gelip bıktım artık senden diye tahtaya kaldırdı. Dayak yiyeceğimi anlamış beklemeye başlamıştım. Arka taraflardan uzunca birisi doğrulup tok bir sesle, O bir şey yapmadı sınıfça yapıldı ve hiç ilgisi olmayan Savaşın üzerine atıyorlar suçu. Varsa bir suçlu benim dedi. O gün benim yerime yedi dayağı. Ben o gün kurdum kendisiyle bağımı. Daha sonralar beni yine korudu. Çocuklar devamlı beni itip kakarken o durdurdu hepsini. Ben bu nereye giderse bende oraya giderim diyerek kendi kendime söz vermiştim. Çocukluğumuzdan beri hiç ayrılmadık onunla. Bizim hikayemiz aslında onun hikayesi ilkokuldaki dik duruşuyla başlıyordu aslında.

 

Dedesi CHP milletvekiliydi. Babası CHP il yöneticisiydi. Dedesi ve babasının izinden gitti gitmesine ama başka bir yoldan gitti. Dedesi hep kendisine, ezilenin yanında ol, haklının yanında ol, güçlü diye haksızın yanında durma derdi. Bende yanında olduğum için bana da söylerdi aynı şeyleri. Benim babamda annemde aynı duyguları beslerlerdi. Hatta ben annelerimiz tanıştırınca annem sevinmişti böyle arkadaşlar bulduğum için. Ailecek görüşmeye başlamıştık. İkimiz de çocuk yaşta seçmiştik aslında yürüyeceğimiz yolu. Bu yoldan da hiç bir zaman vaz geçmedik. Evet yolumuzu biraz değiştirdik ama yüzümüzü hep ezilenden, işçiden, köylüden yana çevirdik. İlkokulda sınıfça fotoğraf çekinmek için toplanmıştık. Fotoğrafta o sol yumruğunu havaya kaldırarak poz vermiş bende yanı başında o yumruğa bakarken kalakalmıştım. O fotoğraf halen bizde durur. Bakarım arada eski günlerimizi yad etmek için. Lisede’de ayrılmak istemedik. Ağlaya zırlaya aynı okul ve sınıfa yazıldık. Lisedeyken de hiç bozmadı kendisini. Üniversiteye ikimizde aynı ile aynı okula ama farklı bölümleri kazanmıştık. Bizim için geri dönüşü olmayan ama hiç düşmeyeceğimiz bir yürüyüşe çıkmıştık. Ayaklarımıza çelme taktılar sendeledik ama doğrulduk, arkadan ittirdiler sendeledik ama düşmedik. İşte bizim, hatta onun asıl hikayesi yeni bir şehirde başladı. Hayri Başkan derdi kendisine. Bense gardaşım.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir