BÖLÜM 6 – KAVUŞMA

Murat ve Berfe birde Rojda var. İmkânsız bir aşk hikâyesinin başkahramanları. İnsanları hep imkânsızlıklar çekmiştir ve onlara daha bir bağlanmışlardır. Hepimizin yaşadığı bir imkânsız aşk hikâyesi vardır. Eğer ben yaşamadım diyorsanız ya daha çok gençsinizdir, yada şuan yaşıyor ve daha imkansızlığa düşmemişsinizdir. Hangimiz gözyaşı dökmedik ki giden sevgililerimizin ardından. Bugün dökmediyseniz bir gün muhakkak dökersiniz. Alkol tüketirken veya yalnızlığın içine düştüğünüzde muhakkak düşünürsünüz geçmiş aşklarınızı. İşte o zaman gözlerinizden yaş akmaya bilir belki ama içiniz ağlar bundan emin olabilirsiniz. Sevmek dünyanın en güzel şeyidir. Ondan daha güzeli de sevilmektir. Bizim kahramanlarımızda birbirlerini gerçekten seven kişiler. İmkânsızlık içerisinde birbirlerini çok sevecekler. Evet, şuan farkında değiller belki ama ilerleyen bölümlerde çok sevecekler.

Rojda kamplarındaki eğitimlerde ve strateji çalışmalarında bulunuyordu. Murat ise ev – kışla – market ve park – ev döngüsünü yerine getiriyordu. Berfe ise markettekilere göre köyündeydi.

Rojda strateji ve eğitim seanslarında yeni saldırı planları üzerinde çalışıyordu. Ama kamp lideri olan kişi, son başarısız eylemden dolayı biraz sessiz kalınmasının iyi olacağı çünkü çevredeki her karakolun asker takviyesi ile doldurulduğunu belirtmişti. Herkesin normal yaşantısına devam etmesi gerektiği belirtildi ve kamp toplantısı yapılarak herkesin görevlerine devam etmesi istendi. Görevleri olmayanlar kamptan ayrılmayacak eğitimlerine devam edeceklerdi.

Murat kışla içerisinde devamlı askeri eğitimlerini alıyor ve sürekli olarak park ve markete gidip geliyordu. Günlerdir tekrarlıyor ama güzeller güzeli Berfe’yi göremiyordu. Ortalık epeyce sessizdi. Uzunca süredir hiçbir karakol baskını haberi gelmiyordu. O kadarki taciz ateşleri bile yoktu. Herkes son saldırı sonrası korktuklarını ve kaçtıklarını düşünüyordu. Askeri eğitimlerini tam almış herkes bunun ölüm sessizliği değil büyük bir planın sessizliği olduğunu bilirdi. Murat’ta bunun farkındaydı ve kendisini buna göre hazırlıyordu.

Berfe; hem market çalışanlarına hem de Murat’a göre köyünde ailesine bakıyor, toprakları sürüyor ve süt sağıyordu. Berfe şehre inmek için can atıyordu. Belki Murat kendisini sormuştur diye arkadaşlarını sorguya çekmesi lazımdı. Görevlerine geri dönme kararı verildikten sonra hiç vakit kaybetmeden şehre indi. Markette çalışmaya başladı. Arkadaşları son haftalarda sık sık geldiğini ama kendisini hiç sormadığını söylediler. Ama Berfe üzüntüye kapılmadı, aksine devamlı gelip gidiyorsa beni görmek için geliyordur diye sevindi bile.

Murat kışladan çıkmış sallana sallana yürüyor. Umutsuz ve kaygılı bir şekilde parka gitti. Deve sigarasını yakarak içine uzun uzun çekti. Markete gitmek istiyor ama ya yine yoksa diye kaygılanıyordu. Ama kendisini Markete iten bir şey vardı. Sanki öncekilere göre daha çok canlı bir şekilde markete gitmek istiyordu. Kalktı ve ağır adımlarla yürümeye başladı. Markete giriş yaptı içerdeki reyondan dönerek kasaya geldi. Bir tane deve sigarası ala bilir miyim dedi. Arkası dönük olan kız sandalyesini kasa kısmına doğru döndürdü. Kasadaki kız Berfeydi. Bir anda göz göze geldiler ve istemsizce ayağa kalktı Berfe. Murat’ta dondu kaldı. Hiç bir şey söyleyemediler. On beş, yirmi saniyelik bir bekleme oldu ama onlar için sanki birkaç saatlik bir beklemeydi. Berfe’nin markette çalışan arkadaşı hemen olaya el attı. Deve sigarası buyurun on lira diyerek sessizliği bozdu. Sigarayı alıp parayı veren Murat kapıdan çıkmak üzereydi ki geri döndü. Ben parkta bankta oturuyor olacağım uygunsan beklerim. Yada ne zaman uygun olursan o zamana kadar beklerim Berfe. Bu arada benim adım da Murat.

Dedi ve kapıdan çıktı. İlk karşılaştıkları bankta oturdu ve beklemeye başladı. Arada dönüp markete bakıyor gelip gelmediğini kontrol ediyordu. Durmadan sigara yakıyor neredeyse yeni aldığı paket bitmek üzereydi. Tekrar gidip almaya çekiniyor utanıyordu. Rahatsız edecekmiş gibi hissediyordu. Sonra kafasını çevirip baktığında Berfe’nin ağır adımlarla kendisine yaklaştığını gördü. Buz gibi havada elleri terlemeye başı dönmeye başlamıştı.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir