BÖLÜM 5

Cevahir’in vurulmasının ardından olaylar durulmadı. Haberlerde ve gazetelerde resimleri çıkması sonrası, polislere bir çok ihbar geldiği bilgisini aldık. Şurada oturan kişinin evine girip çıkmıştır, şu yakın arkadaşıdır gibi birçok ihbar. Bu haberi aldığımızda hepimiz saklanmayı tercih ettik. Hayri Başkan ve ben ayrı, Savaş ise kız arkadaşında gizleniyordu. Mine ise dedesinin bağ evinde gizleniyordu. Diğer bir kaç arkadaşımızda YeniMahalle’de bir evde kalıyorlardı. Gizlenerek bir kaç haftayı rahat geçirdik.

 

Savaş kız arkadaşının yanında kalıyordu demiştim size. Sevgilisi ile bize haberler yolluyordu. Bu kızcağız sayesinde birbirimizle rahatça haberleşe biliyorduk. Savaşı çok severdik biz. Gördüğümüz en efendi insanlardan birisiydi. Kimseyi kırmaktan hoşlanmayan, kavga etmeyi sevmeyen, her şeyi usulce halletme yolunu tercih eden birisiydi ama kendisi davamız için gerçekten beyin takımıydı.

 

Polisler gelen ihbarları aldığımızı öğrenmişler, bu nedenle de ihbarları sessiz sedasız çözmek için düşünmeye başlamışlar. Bu noktadan sonrası bizde yok işte, orada ne konuşuldu veya ne kararlar alındı hiç bir bilgimiz yok.

 

Bir sabah Savaş’ın kapısı çalınıyor. Kız arkadaşı kapı deliğinden bakınca polisleri görüyor. Savaş’a saklanması gerektiğini söyleyerek kapıya yöneliyor. Biraz bekliyor belki giderler diye, ardından kapıyı açıyor. Dört polisle birlikte gelen Amiri karşılıyor, Amir Savaşı soruyor ve evi arayacaklarını söylüyor, direk eve dalıyor. Evde yok çıkın demesine rağmen, dinlemeyerek evi talan etmeye başlıyorlar. Yatak odası hariç bütün odaları gezmesine rağmen bir şey bulamıyorlar. Yatak odasına da bakın diye emir veriyor amir, Polislerden birisi çekine çekine açıyor kapıyı, bu arkadaş abla üzgünüm kusura bakma diye giriyor içeri. Yalnız yaşayan bir bayanın yatak odasına bakmaya çekindiği açık şekilde belliymiş. Odaya girince yatağın köşesinde erkek pantolonu ve gömleği buluyor. Amirine sesleniyor ‘’ burada erkek kıyafetleri var’’. Bunu der demez bir silah sesi duyuluyor, Savaş gizlendiği gardırobun içinden ateş ediyor ve polis memurunu yaralıyor. Ardından içerde bulunan diğer polisler direk dolap içini kurşun yağmuruna tutuyorlar. Oracıkta can veriyor Savaş Bardak.

 

Hepimiz bu haberi aldığımızda yerimizde duramadık ve sakladığımız yerleri terk ettik. Cenazesine katıldık ve taziyeleri kabul ettik. Mahallemizin En Güzel Abisini kaybetmiştik ve içimiz kan ağlıyordu. Hayri Başkan ve ben, ikimizde yavaş yavaş bitiyorduk hatta iyice aklımızı yitirmeye, yaşadıklarımıza anlam verememeye başlamıştık. Biz neden bu şekilde savaşıyoruz, herkes elinde silahla savaşırken demeye başlamıştık bile. Biz yavaş yavaş değişiyorduk. Hatta tamamıyla değişmiştik.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir